ŞAPHANE,saphane,şaphane

ŞAPHANE

           Şaphane Meydanı Şaphane Kirazı Şap Madeni Şap Madeni Koca Seyfullah Camii (Ulu Camii) Tarihi Ev


ŞAPHANE-KÜLTÜR VE MEDENİYET ŞEHRİ-KİRAZ VİŞNE DİYARI-İSLAMOĞLU MUSTAFA EFE'NiN MEMLEKETİ  
 
  ŞAPHANE TARİHİ 06.05.2024 15:40 (UTC)
   
 
ŞAPHANE TARİHİ

ŞAPHANE'NİN

TARİHİ

         Kronolojik sıralamaya göre sırasıyla Frigler'in, İskender İmparatorluğu'nun ve Bizanslılar'ın hâkimiyeti altına giren Şaphane, 1234 yılında Konya Selçuklular'ın topraklarına katılmıştır. Daha sonra Germiyanoğulları'ndan Osmanlı Sultanı Yıldırım Beyazıt'a çeyiz olarak devredilmiştir.1402 Ankara Savaşı'ndan sonra Germiyanoğulları'nın eline geçmişse de, 1429 yılında tekrar Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılmıştır. Günümüze kadar (birkaç günlük Yunan İşgali hariç) yabancı işgaline uğramamıştır.BONCUKTAŞ adıyla kurulmuştur. Evliya Çelebi "Seyahatname"sinde bu köyün şap sayesinde müreffeh bir hayat sürdüğü yazılıdır.

 

          KURULUŞ YÖNÜNDEN:

 

        Zamanımızdan 800 sene önce kadar bu günkü ŞAP sitesi yerinde yani Kayran mevkiinde Boncuktaş adı ile kurulmuştur. Kütahyalı Evliya Çelebi seyahatnamesin de bu köyün şap sayesin de müreffeh bir hayat sürdüğü yazılmaktadır. 1463 yılında köyün kuzey batısında Karacakaya dağında şap madeni bulunmuştur. Osmanlılar Şap madenine çok ehemmiyet vermişler ve buraya büyük bir işletme haline çevirmek istememişlerdir. En yakınında Boncuk köy bulunmaktadır. Şap madeni buluşundan sonra köy suretle gelişmeye başlamıştır. Köyün zenginliği çevreye yayılmış olduğun dan sık sık eşkıya baskınları uğramıştır. Savunmaya elverişli olmayan eski yerinden daha güvenilir bir yer olan bugünkü yerine çekildiği halde, eşkıya baskınlarının arkası gelmemiştir. Şap işletmesine köyün nüfusu yetmemiş ve bunun üzeriden Padişah ferman yayınlayarak, tüm imparatorluk topraklarından insanlar davet etmiştir.Halkı, köyün kurulmasına yardım eden ilk yerliler ve Boncuktaş'a sonradan gelenler olarak iki kısma ayırmak mümkündür. O kadar ki buraya gelenler, VERGİDEN, ARKESLİKTEK, CEZADAN MUAF TUTULMUŞLARDIR.

 

       Halkı iki kısma ayırmak mümkündür.      

         1-Köyün kurulmasına yardım eden ve tamamlayan asıl ilk yerliler ki,gelişleri kesinlikle bilinmemektedir.İlk gelenlerin tarım ve hayvancılıkla uğraşmış olmaları ve hayvancılığın halen devam etmesi; eski dokuma ve örmelerden, beden ve yüz yapısından,şiveden Yörük asıllı oldukları tahmin edilmektedir.  Köyü ilk kuranların kaç kişiden ibaret oldukları bilinmemektedir. Ancak Evliya Çelebi Seyahatnamesindeki “ Orada küçük bir köy var ki ” deyimi ve o zamanki yerleşme alanında olduğu genel bir tahmin neticesidir.

 

         2-Boncuktaş'a sonradan gelenler Boncuktaş köyüne şap ocakları çalışmaya başladıktan sonra halk eşkiya baskınlarına karşı savunma tedbirleri almışlardır. Bu tedbirler çevrede Boncuktaş yaşamak için güvenilir ve paralı bir yer olduğu izlenimi vermiştir. Vergi toplanması,erkeklerin askere alınması çevre halkının Boncuktaşa yerleşme arzusunun kamçılayan etmenler olmuştur. Eşkiya baskınından kaçan çevre halkı, padişahın zulmünden kaçan siyasi mahkumlar, köye gelerek yerleşmişlerdir. Şap işinde çalışarak geçimlerini sağlamışlardır. Boncuktaş’ın  nüfusun artması ile birlikte eşkıya baskınlarına karşı savunma gücünün arttığını düşünen  ilk yerlilerin yeni gelenlere karşı mülayim davranmaları, sonradan gelenlerin Boncuktaş köyünde yerleşmelerini ve asıl yerli halk ile kaynaşmalarını sağlayan başlıca etmen olmuştur. İlk yerliler ile sonradan gelenleri halkın ruh yapısın da halkta siyasi kanı ve düşüncelerinden  ayırt etmek mümkündür.

 

a-Köyün bu günkü yerine çekilmesine şap ocaklarına daha yakın olmasına da sebep olmuştur.

b-O zamanda tahminen 800 yıl önce yerleşme alanının ormanlık olduğu anlaşılmaktadır.

c-Bu günkü ULU CAMİİ bile yerinden kesilen çam ağaçları ile yapılmıştır. Bundan da anlıyoruz ki yerleşme yeri ormanlıktı.

 

         Şap madeninin bulunmasın dan sonra 1405 köyün adı ŞAPHANE olmuştur.İmparatorluk ve Cumhuriyet devrinde isim değişikliği olmamıştır. Şaphane’de bulunan ve işletilen şap madeni Avrupa devletlerine sevk edilmesi para getirdiğinden Şaphane’nin saray yanında ayrıcalık yapılmasına yol açmıştır.  Uzun süre vergi toplanmamıştır.

        Tanzimat'a kadar Şaphane;"Şaphane-idari Amire Müdürlüğü" adı altında doğrudan saraya bağlı olarak idare edilmiştir.Bu şekilde doğrudan İstanbul bağlanan ilk yerleşim merkezidir. Halen ilçemiz halkı Birleşmiş Milletler gibidir. Bugün bile bu aileler CENEVİZLİLER ( Çinizliler )TUNUSLAR, ( Tönüsler )KARADAĞLILAR, TİROLLAR, ÇANKIRILILAR( Şankırlar ) lakapları ile birlikte halen yaşamaktadırlar. Şiveleri çevreye uymakta daha çok İstanbul Türkçe'si ile konuşmaktadırlar. Bir önceki nesil,  daha arı bir İstanbul Türkçe’sine tam hakimdi. Yani ilçemiz çok ilginç ve derin tarihi vardır.   Tanzimat'tan sonra memlekette yapılan idari reform sırasında Şaphaneyi-idari Amirliği kaldırılmış bucak haline gelmiştir.

          Cumhuriyet Döneminde önceleri bucak olan Şaphane, 19 Haziran 1987 tarihinde çıkarılan 3392 sayılı kanunla ilçe olmuş, ilk kaymakamın 26 Nisan 1988 tarihinde göreve başlamasıyla resmen ilçe statüsüne kavuşmuştur.    

          Şaphane’de zamanın silemediği izler: Şaphanenin Kuzey-Batı ve Güney yönlerinde uzanan 100 hektarlık alanda 14. yy şap istihlal edildiğini, özellikle görmek mümkündür

          Alan ocak, Beş Pınar, Taban, Kızıl Şaphane, İslamoğlu İni, Akkum, Kanlı Mağara, Derin Mağara, Rahat Pınarı yörelerindeki eski çalışmaların izlerini bu günde  görmek mümkündür.

 

          (NOT:  ALAN OCAK, İLK ŞAP ÇIKARTILAN, OÇAKLARDAN BİRİDİR. BURASI ŞİMDİ BU TARİHİ ÖZELLİĞİ BİLİNMEDEN   " KENT ORMANI " YAPILMIŞTIR. BU KENT ORMANI'NDA, BURASINI İLK ŞAP OÇAĞI OLDUĞUNU BELİRTİR VE HALEN MEVCUT OLAN OCAK ARTIKLARININ BULUNDUĞU YERE" İLK ŞAP OCAĞI BURASIDIR " LEVHASI YER ALMALIDIR. BÖYLECE BİR TARİH YOK OLMASI YERİNE, ORAYA BİR ÖZELLİK DAHA KATACAKTIR )

  

           Şapın Tarihçesi: 1463 yılın da Şaphane de şap ocakları çalıştırılmakta olduğunu ve ilkel metotlarla şap istihsal edildiğini ve Türkiye ansiklopedisinin 10.cildindeki bu konuya ait başlık taşıyan bir yazıdan anlıyoruz.   1405 Şaphane adıyla yerleşim merkezi kurulmuştur. Buraya İmparatorluk  çok ehemmiyet vermiş, her türlü mükellefiyetten muaf tutarak, tüm imparatorluk topraklarından insanların buraya gelmeleri teşvik edilmiştir. Bununla da kalmayıp doğrudan saraya bağlanmış ve Tanzimat a  kadar devam eden Şaphaneyi-İdare Amire Müdürlüğü kurulmuştur.

            İmparatorluk devrinde istihsal edilen şapın deve kervanları ile Avrupa devletlerine sevk edilir, karşılığında da şeker, kumaş getirilirdi. Bu sevkıyat develerle İzmir bayraklıya getirilir oranda gemilere yüklenirdi. Bayraklı için önemli olan halen unutulmamış ve halen Bayraklı da bu günküler anlamını bilmeselerde "ŞAPHANE CADDESİ" bulunmaktadır.

           Şaphane halkından Gem Almaz Ali namı ile tanınan bir kişinin Bulgaristan’da 30 ton şap teslim etmek üzere saray ile bir mukavele imzaladığı ve mukavele şartlarını yerine getirmediği için Kütahya’da 2 sene kalebentliğe mahkum edildiği, Kütahya Vahit Paşa kitaplığındaki bir el yazısından tespit edilmiştir.

           Ancak Tanzimattan sonra Şaphane-i Amire Müdürlüğünün kaldırılarak yerine Bucak müdürlüğü teşkilatının getirilmiş olması Balkanlardaki istiklal esintilerine karşı sarayın  şap sevkıyatını kesmesi gibi tutumlar, şap ocaklarında ki  çalışmaları aksatmış, nihayet1868 tarihinde üretim tamamen durdurulmuştur

          1970 yılında modern bir şap  fabrikasının üretime açılmasıyla yurdun çeşitli yerlerinde ve Zeka kağıt fabrikasına şap sevkıyatı başlamıştır.  Bugün Şap Fabrikası, tamamına yakını Vadat Güngören ve ailesine aittir. 

 

          ŞAPHANE'NİN TARİH VE BÜYÜK KÜLTÜR ŞEHRİ OLDUĞU BİLİNMEKTEDİR.  ŞAPHANE BÖLGE MEDRESESİ (ŞAPHANE  ÜNİVERSİTESİ ) TÜN DÜNYADA ÜN SALMIŞTIR.  MEDRESE BAŞI  ( ÜNİVERSİTE REKTÖRÜ ) ŞAPHANE DOĞRU ÇAM'DA YATMAKTADIR.  BÖLGEYE ADALET DAĞITAN  " ŞAPHANE KADILIĞI " MEVCUTTU.  OSMANLI ARŞİVLERİNİN ÖNEMLİ BİR KISMINI, ŞAPHANE KADILIĞI'NIN VERDİĞİ MAHKEME KARARLARINI KAPSAMAKTADIR. BU BÜYÜK ŞEHRİN GERÇEK TARİHİ BURADA ZAMAN ZAMAN  YER ALMIŞTIR.

 

 

         ÖZETLE:  Osmanlı İmparatorluğu 14.yy burada şap madeni bulmuş ve bu madeni dışarıya ihraç etmiş, kendi toprakların da dağıtmış ve kullanmıştır.Bilindiği gibi Osmanlı İmparatorluğu daha ilk yıllarında burada şap madeni keşfetmiştir.

         1405 Şaphane adıyla yerleşim merkezi kurulmuştur. Buraya İmparatorluk  çok ehemmiyet vermiş, her türlü mükellefiyetten muaf tutarak, tüm imparatorluk topraklarından insanların buraya gelmeleri teşvik edilmiştir. Bununla da kalmayıp doğrudan saraya bağlanmış ve Tanzimat a  kadar devam eden Şaphaneyi-İdare Amire Müdürlüğü kurulmuştur. Bu şekilde doğrudan İstanbul bağlanan ilk yerleşim merkezidir. Halen ilçemiz halkı Birleşmiş Milletler gibidir. Bugün bile bu aileler  CENEVİZLİLER,( Çinizliler ) TUNUSLAR, KARADAĞLILAR, TİROLLAR, ÇANKIRILILAR lakapları ile birlikte halen yaşamaktadırlar. Şiveleri çevreye uymakta daha çok İstanbul Türkçe'si ile konuşmaktadırlar. Bir önceki nesil,  daha arı bir İstanbul Türkçe’sine tam hakimdi. Yani ilçemiz çok ilginç ve derin tarihi vardır.

         Belediye Başkanımız Ramazan Yeşildeniz,  Belediyenin resmi Web Sitesinde Şaphanenin Osmanlı döneminde bir sancak olarak tarihte önemli bir yeri olduğunu, 1914 yılında Belediye konumuna geldiğini belirtmiştir.  ( Bu belediyemizin 1915 yılında kurulduğu doğru değildir ve bu tarihe itirazlar vardır. İl seviyesine kadar Şaphane Belediyesi'nin 18. yüzyıl sonunu doğru kurulduğu, daha gerçekcidir.

         Araştırmamlarımız devam etmektedir.......

 

 
  SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ (a.sonmez43@gmail.com)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Özel Arama

BU SİTE ŞAPHANE İLÇESİNİN

GÜZELLİKLERİNİ TANITMAK İÇİN

HAZIRLANMIŞTIR.

 a.sonmez43@gmail.com

© 2009 - 2023

 www.sap-hane.tr.gg

 



SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ

SİTEYİ BEĞENDİYSENİZ LÜTFEN TIKLAYIN

Uygun Olmayan Reklamları

Bildirmek İçin Tıklayınız.

Ziyaretci Online:

» Bu siteyi Ziyaretiniz.




---WWW.SAP-HANE.TR.GG---

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;


Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak,


O benim milletimin yıldızıdır parlayacak;


O benimdir,o benim milletimindir ancak.


******


Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal!


Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet bu celal!


Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal,


Hakkıdır, Hak'ka tapan, milletimin istiklal!


Mehmet Akif Ersoy




---WWW.SAP-HANE.TR.GG---

WWW.SAP-HANE.TR.GG



Ziyaretci Defteri
Sitemiz hakkındaki
görüşlerinizi ve yorumlarınızı
bizimle paylaşmanızı bekliyoruz.


Döviz

  ŞAPHANELİYİZ
 

Çalışmayan arkadaşların DiKKATİNE !!!

Genel Sağlık Sigortası borcunuz ne kadar ?

SGK linkine tıklayın.

SGK

Tıklayın!!!

 

 


Günlük Burç Yorumu

manşetler

MART 2009 TARİHİNDEN BU GÜNE TOPLAM 94029 ziyaretçi (168705 klik) kişiler burdaydı!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol